Mikroplastiklerin Kaynakları Nelerdir?

Çok sayıda araştırma, genel olarak plastiklerin ve özellikle mikroplastiklerin deniz ve tatlı su sistemlerinde, sedimentte, toprakta, su kolonunda ve yüzey katmanları dâhil olmak üzere tüm çevresel bölmelerde bulunduğunu göstermektedir.

Her nereye bakarsak plastiklerle karşılaşma ihtimalimiz var ve bunların bazı muhtemel kaynakları da, yanlış yönetilen plastik atıkların parçalanması ve aşınması, atılmış/kaybedilmiş malzemeler ve tekstil ürünlerindeki mikrofiberlerdir. İnsan aktivitesi olsun olmasın, dünya üzerindeki neredeyse tüm ekosistemlerde görülebilen mikroplastikler çevreye birincil veya ikincil mikroplastikler olarak salınır.

Birincil mikroplastiklerin kaynakları genel olarak birkaç kategoriye ayrılabilir, bunlar başlıca yüz temizleyicileri ve kozmetikler, basınçlı hava yoluyla püskürtülen aşındırıcılar, ilaçlar için üretilen vektörler ve işlenmemiş plastik üretim peletleridir. Bununla birlikte, birincil mikroplastiklerin kaynakları konusunda, özellikle de her bir kategoriden salınan miktarlarda, hala önemli bilgi boşlukları vardır. Birincil mikroplastikler çoğunlukla kanalizasyon yoluyla atık su arıtma tesislerine, oradan da nehir ortamına dâhil olurlar. Atık su arıtma tesisleri ise mikroplastikleri arıtmada yeterince etkin değildir. Örneğin Adana ilindeki iki arıtma tesisinin mikroplastiklerin ancak % 70’ini arıttığı tespit edilmiştir.

İkincil mikroplastiklerin ise kaynakları hem çeşitli hem de çoktur. Bu nedenle, çevredeki ikincil mikroplastiklerin tam kaynağını belirlemek için, öncelikle makroplastiklerin kaynağı ve farklı ortamlardaki ilgili bozunma süreçlerinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. İkincil mikroplastikler, hem atık su arıtma tesislerinden hem de direkt olarak doğaya bırakılmalarından kaynaklı olarak bir kirlilik oluştururlar. 

Bize Ulaş

5 + 4 =